Kalpte Pıhtı

Kalpte pıhtı oluşması, kan akışının yavaşlayarak durgunluk yaratması neticesinde gerçekleşen bir durumdur.

Kalbin pıhtı atma oranının en yüksek olduğu organ beyindir. Çünkü beyin vücutta ayrıcalıklı bir organ olarak kalpten çıkan kanı ilk alan organdır. Kalpten çıkan kan beyinden sonra vücudun diğer organlarına dağılmaktadır. Dolayısıyla kalpte pıhtı oluşması durumunda bundan ilk etkilenecek organ da maalesef yine beyindir.

Kalp içinde kanın yavaşlamasına bağlı olarak veya kalp kapaklarındaki bozukluklar, kalpteki ritim bozuklukları esnasında kalp içinde pıhtı oluşmaktadır. Kalpte pıhtı oluşmasına sebep olan ritim bozukluğu yaklaşık olarak 3-10 dakika devam ettikten sonra ritim normale dönünce kulakçıklar tekrar kasılmaya başlar. Ancak o titreşim dönemindeki durgunluk vaktinde kalbin kendisini boşaltamaması nedeniyle oluşan pıhtı, kulakçıklar tekrar normal kasılmalarına başladığında kalpten çıkarak başta beyin olmak üzere diğer tüm organlara yayılır.

Kalpte pıhtı oluşumuna sebep olan bu özel ritim bozukluğu vak'alarının ülkemizde görülme sıklığı 18 yaş üzeri grupta %0,8 olmakla beraber ilerleyen yaşlarda bu oran yükselmekte, 65 yaş üzerine çıkınca %5 değerine ulaşmaktadır.

Vücudumuzda bir kesik oluşması durumunda trombosit adı verilen küçük kan hücreleri hasar yerine hücum ederek yara yerinde tıkaç oluşturarak kanamayı önlemeye çalışırlar. Trombositlerin bir araya gelerek pıhtı oluşturması durumu sadece kanamalarda değil damar sertliği olan kişilerde de vuku bulabilir ve bu durum kalp damarlarında gelişirse kalp krizine, beyinde gelişirse inmeye neden olmaktadır.

Kalpteki bu ritim bozukluğu olup olmadığı 24 saatlik bir Holter testi ile öğrenilir ve böyle bir bulguyla karşılaşılırsa, kalpte pıhtı oluşumunu önleyici kan sulandırıcı adı verilen ilaçlarla kanın pıhtılaşması önlenmeye çalışılır. Ancak bu tür ilaçlarla yapılan tedavilerde etkinliği sağlamanın yanı sıra kullanıcıların kanamalardan da kendilerini korumaları oldukça önemlidir.